dünyanın en gerizekalı aktivitesi.
ellerinde ponponlarla en ilkel koreografi eşliğinde dans eden beyaz bacaklı kızlar, o beyaz bacaklı kızlara bakarak dans eden ergen delikanlılar.
alın size 19 mayıs.
atatürk 19 mayıs tarihini kendi doğum günü kabul edip, bir de bu güzel bahar gününü gençlere armağan ettiğinde aklından bu manzaralar geçiyor muydu emin değilim. yani belki onun zamanında erkek öğrenciler birbirlerinin üstüne çıkıp kule yaptığında bu etkileyici bir gösteri sayılıyordu. hatta bayramların bu şekilde kutlanması medeni ülkelerin genelinde yaygın bir uygulamaydı belki de.
ama artık değil.
artık 19 mayıs öncesindeki 10 gün boyunca bir anda eğitim çavuşuna dönüşen beden eğitimi öğretmenlerinin yaptırdığı o bitmek bilmeyen yürüyüşler, öğrencilerin hiç istemediği halde halkoyunu öğrenmek zorunda kalması, birbirinin aynı, son derece kalitesiz, zevksiz bayram kıyafetleri bitsin artık.
üstelik bayram yaa.. gençlerin bayramı... ama gençler kendilerine hediye edilen bu günü işkence çekerek geçiriyorlar. sabahın köründe kalkıp, stadyuma gidiyorlar aptalca danslar edip kendilerini gerizekalı gibi hissediyorlar.
neden bu kadar eminim ne hissettikleri konusunda? çünkü allah kahretsin ben de yaşadım aynı şeyleri. ve bugün 19 mayıs stadyumunda yürüyen, gerzek kıyafetleriyle dans eden gençleri görünce o günlerim aklıma geldi. sanırım her yıl birbirinin aynısı gösterileri çocuklara dikte etmek eğitimcilere de kolay geliyor. oysa çok zor değl yaratıcı olmak.
bu günü kutlamanın tek biçimi neden stadyum maymunluğu olsun ki? gençlerin yapmaktan nefret
ettikleri değil de zevk aldıkları bir kutlama olamaz mı? sokak festivalleri, partiler, indirimli sinema, konser biletleri mesela??? çok mu zor olur 20'li yaşlarında parayı vurmuş popcuların bedelsiz konser vermeleri? sadece şu anda aklıma gelenler bunlar.
ya da çok mu imkansız cumhurbaşkanının gençlerin gününde kravatsız onların karşısına çıkması, eğlenceli şeyler söyleyebilmesi(sanırım bu imkansız)
23 nisan'a girmiyorum bile. çocukların, başbakanın meclis başkanının cumhurbaşkanının makamına oturup büyümüş de küçülmüş yaratıklar gibi konuşturulması mide bulandırıcı bence.
sanırım ben 23 nisanda çankaya köşkünün resepsiyon salonunda palyaçoların olmasını çocukların eğlenmesini, köşkün bahçesine de kocaman bir lunapark kurulmasını istiyorum, ya da "19 mayıs'ta tatil yapan gençlerin top oynadığı semt sahasına çat kapı gelen hiçbir mesaj vermeden, siyaset yapmadan hamaset yapmadan eğlenebilen bir başbakan olsa" diyorum.
valla...